Dali Atomicus, ABD’li fotoğrafçı Philippe Halsman’ın 1948 tarihli eseri. Fotoğrafta İspanyol ressam Salvador Dalí, kapalı bir odada, çeşitli eşyalar ve üç canlı kediyle birlikte havada asılıymış izlenimi verecek şekilde betimlenmiştir. Gerçeküstü bir içeriğe sahip fotoğraf[2], photoshop gibi çeşitli resim düzenleme yazılımlarının henüz var olmadığı bir dönemde, asistanların yardımıyla ve canlı çekim yoluyla üretilmiştir.
Fotoğrafta arka planda Salvador Dalí havaya zıplamış olarak görülür. Önünde, üzerinde belirsiz bir resim bulunan bir şövale vardır. Resmi sağ tarafında ise, Dalí’nin henüz tamamlanmamış olan Leda Atomica isimli tablosu yer alır. Fotoğrafa verilen Dali Atomicus ismi, bu tabloya bir göndermedir. Ön planda ise sol tarafta havada asılı duran bir sandalye vardır. Sol taraftan bir kova su, sağ taraftan ise üç canlı kedi havaya fırlatılmıştır. Kedilerden yüksekte olanı suyun içinden geçerken, diğer ikisi havada yan yana asılıdır.
Dalí ve Halsman fotoğrafta önceleri tavukları kullanmayı ve havaya süt fırlatmayı düşünmüştü. Ancak hayvanları korumaya dair yasaları çiğnememek için, kedileri zarar görmeyecekleri biçimde kullanmaya karar verdiler.[2] Halsman çekimi New York’taki stüdyosunda, bir sene önce kendi hazıladığı 4 x 5 formatındaki çift lensli fotoğraf makinesini kullanarak yaptı.
Resimde kullanılan şövale ile tablo iplerle tavana tutturulmuştu. Sol taraftaki sandalyeyi, fotoğrafçının eşi Yvonne tutuyordu. Asistanlar ise suyu ve kedileri havaya fırlatıyordu. Fotoğrafçı saymaya başlıyor, üçe geldiğinde kediler ile su fırlatılıyor, dörtte ise Dalí zıplıyor ve Halsman fotoğrafı çekiyordu. O gün stüdyoda, Halsman’ı tatmin edecek poz yakalanana kadar altı saatlik bir çalışma sonrasında 28 farklı fotoğraf çekildi. Fotoğrafçı, daha sonra yayımlanan bir kitabında o günü şöyle anlattı:
“Ben ve asistanlarım ıslanmış, kirlenmiş ve neredeyse tamamen tükenmiştik, sadece kediler hâlâ yeni gibi görünüyordu.”
Halsman daha sonra, çektiği bu fotoğraf üzerinde çeşitli değişiklikler yaptı. Cisimleri tutan ipleri yok etti ve sol kenarı kırparak sandayeyi tutan Yvonne’un elini ve suyu fırlatan asistanı dışarıda bıraktı. Ancak yaptığı en büyük değişiklik, çekim sırasında boş olan şövale üzerine, Dalí’nin ikinci bir tablosunu[2] yerleştirmekti. Ancak Halsman, boş şövaleyi tablo ile doldurmasına rağmen, cismin yerdeki gölgesini değiştirmedi.
Halsman fotoğrafta, daha sonra “Jumpology (zıplama bilimi)” olarak adlandıracağı tekniği kullandı. Halsman’a göre, fotoğrafçıya poz vermek yerine zıplayan kişiler, fotoğrafın çekildiği anda duygusal açıdan dengesiz yakalanıyorlardı ve bu fotoğraflar sayesinde kişiliklerinin çeşitli özellikleri belirlenebilirdi. Halsman, sıradışı fotoğraflar üretmek için üç kurala uyulması gerektiğini savunuyordu:
1. Sıradışı teknik kuralı
2. Sıradışı özellik ekleme kuralı
3. Bir özelliği dışarıda bırakma kuralı
Dali Atomicus’ta bu kuralları sırasıyla:
1. cisimlerin havada asılı gibi görünmesiyle,
2. kedileri havaya fırlatıp ıslatmakla,
3. yer çekimini ortadan kaldırmakla
yerine getirmiş oldu.
Kaynak: tr.wikipedia.org